KARİKATÜR KRİZİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

AAAAA Müslümanlar çıkarlarına göre kutsal değerlerine tavır sergilemektedir. Türkiye’de Kur’an-ı Kerim’le alay eden Egemen Bağış, partiden atılmak yerine Almanya Köln’deki AKP mitinginde onbinlerce beyinsize alkışlatıldı. Yine Hz.Muhammed’e (sav) hakaret eden Efgan Ala edepsizi hâlâ içişleri bakanlığında bulunuyor. Mehmed Metiner’in akrabayı kollamasını ayetle izah etmeye kalkması çürümüşlüğü özetliyor. Geçmişte CHP li vekilin Hacca gitmek isteyen köylüye “Paranı Araplara kaptırma” dediği için İslam diniyle alay ettiğinden, ortalığı velveleye veren dindarlar bu haysiyetsizler karşısında sus-pus oldular. Ne hikmetse Fransız karikatüristlerin yaptıkları edepsizlikle şaha kalkarak, birden dindarlıklarını hatırladılar. Maalesef İslâmi çevreler bir papaz kadar açık ve net bir tepki dahi ortaya koyamadı. Fransız karikatüristlerin densizliğine Vatikan’dan bugün tokat geldi. Papa Françis değerlere saygı içeren bir empatide bulunmuş. Bizim müslüman devletlerin liderleri Paris’te iki meraya gidip-gelen kararsız koyunlardan farksızdı. Orada başka, burada başka demeçler verecek kadar özgül ağırlığını yitirmiş, çukurluklarını ibretle izledik. Hâlâ İslâm Kalkınma örgütünden bir cevap gelmedi. İslam ülkelerinin hangi amaçla Paris’teki boykota iştirak ettiklerini merak ediyorum. Kur’an-ı Kerim; “Onların mukaddesatına hakaret etmeyiniz ki, onlarda rabbinize sövmesin” buyuruyor. Yine Hz.Muhammed (sav) ashabına şöyle söylüyor. “Ana-babanıza sövmeyin. Siz başkalarının ebeveynine küfredersiniz, onlarda sizin ebeveynine küfreder” — Bu konuda ne yapılabilirdi? İslâm Kalkındırma Örgütü 57 müslüman ülkeyi temsilen muhatap devletlere ikaz mektubu göndermeliydi. 1-Ey Fransa devleti! Tüm İslâm aleminin medarı iftiharı olan Hz.Muhammed’e (sav) yapılan hakaret, müslümanları son derece tepkiye sevk etmiştir. Eğer gereken adımları atmazsanız, korkarım ki radikal dincilerin teşebbüsleriyle tüm dünyadaki Fransız halkının hayatı tehlikeye girebilir. Böyle üzücü hadiselere mahal vermek istemiyorsanız, müslümanların hassasiyetlerini gözetiniz. Aksi taktirde herhangi bir provakasyonda tüm sorumluluk size aittir. 2-Ey hristiyan aleminin ruhani lideri olan Papa ! Nasıl ki sizler için Hz.İsa (as) ve kiliseler gibi birçok şey kutsaldır. Bizlerinde tazim ettiğimiz kutsal değerlerimiz bulunmaktadır. Aynı dinin mensuplarının birarada yaşadığı birçok ülkede karşılıklı saygı ve nezaketin devam edebilmesi için sizleri ivedilik ve sorumluluklarınızı en üst perdeden yerine getirmeye devam ediyoruz. Zira Hristiyanlık aleminde olası provakasyonların önünü almak için meseleyi kökten çözmekte zaruret vardır. Aksi taktirde dini hassasiyetleri had safhada olan birçok radikal kesimin vereceği tepki üzücü sonuçlar doğurabilir. Hristiyanların çoğunlukta yaşadığı Fransa’da Rasûlu Ekrem’e (sav) yapılan hakaretten ötürü tüm dünyadaki hristiyanların hayatını tehlikeye atmamak için sizleri sorumluluklarınızı yerine getirmeye davet ediyoruz. Bu konuda müslümanları tatmin edecek somut adımlar atmadığınız taktirde provakasyonların muhatabı siz olursunuz. 3-Ey İslam alemine hakaret eden karikatürist densizler! Bu hareketinizle yalnız sizin değil, aynı zamanda ailelerinizinde hayatını tehlikeye atıyorsunuz. Daha önce yaşanan hadiselerde görüldüğü gibi olat sadece bir şahsı değil, onlarca insanın ölümüyle sonuçlanmaktadır. Sizleri İslam alemine saygı duymaya davet ediyoruz. Bu infiali önleyecek adımları derhal atmadığınız taktirde, radikal kesimlerden başınıza geleceklerden siz sorumlu olursunuz… Bu mektuplar halka duyurulmadan, direkt muhataplarına gönderilmelidir. Diğer taraftan medyada sağduyu ve karşılık kutsala saygı düşüncesi vurgulanmalıdır. Bu açıdan İslam aleminde infiale sebebiyet verip, iki sene önce onlarca müslümanın öldüğü karikatür krizinin muhataplarının öldürülmesi hem kendilerinin, hem Fransa devletinin, hem Hristiyanlık aleminin merkezi olan Vatikan’ın, hemde gerekli deklarasyon mektuplarını muhataplarına göndermeyen ve İslam alemini itidale davet etmeyen İKO’nün şuçudur. Sahsen bu olaylarla hiç alâkası olmayan, sadece marketteki masum vatandaşların öldürülmesine üzüldüm… PEKİYİ ASRI SAADETTE BÖYLE HADİSELER OLDU MU? İslâm’da bir devletin talimatı olmadığı müddetçe kimse din adına suikast yapamaz. Nitekim Hz.Muhammed’i (sav) hicveden Hukayk adındaki yahudi defaatle ikaz edilmiş, mensup olduğu cemiyete müdahele etmeleri söylenmiş, gereken adımlar atılmadığı için Allah Rasûlünün emriyle Muhammed bin Mesleme (ra) infaz etmiştir. Bu manada mütevatir hadis kitaplarında başka infazların olduğunu görüyoruz. Hatta bunlardan bir tanesi de kadındır. Pekiyi Fransa’daki katliamı gerçekleştiren şahıs bu emri kimden aldı. Ortaya çıkan belgelere göre İŞİD’e bağlı birisidir. Pekiyi İŞİD devlet mi? BM hukukuna göre İŞİD’i resmi olarak tanıyan bir devlet yok. Bu açıdan yaptıkları tüm eylemler ve katliamlar terör kapsamında kabul ediliyor. Akla şu soru gelebilir. İslam devletinin tanınması için civar ülkelere tebligat Mekke’nin fethinden sonra yapıldı. Halbuki öncesinde birçok savaşlar / ganimetler / infazlar / hukuki kaideler uygulandı. Bunların İŞİD’in statüsünden farkı nedir? EL CEVAP = Allah Rasulü (sav) Medine’ye geldiğinde Yahudi / Hristiyan / müşrik Araplar ile müslümanlar arasında Medine Vesikası (anayasa) imzaladı. Bu şekilde tüm uygulamalarını bölgesel kabul adına resmi statüye aldı. Ardından tüm savaşlar / ganimetler / hukuki teamüller uygulamaya konuldu. Halbuki İŞİD’i bölgesel olarak ne Irak, ne de Suriye’deki mevcut ve mühalif kesimler resmi statüde tanımadı. Bu açıdan Paris’teki katliam İslam hukukuna aykırıdır. Haklı bir gerekçe dahi olsa, bu icraat terördür. Zira İSLAM kelimesi selam olup, MÜSLİM de elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kimsedir. TERÖR ise nizamı bozarak, kaos oluşturmaktır. TERÖRİST ise emniyeti bozarak, kaosa sebebiyet veren kişidir. Bu açıdan MÜSLÜMAN TERÖRİST, TERÖRİSTTE MÜSLÜMAN OLAMAZ. Nitekim Allah Rasûlu (sav) bazı seriyyelerde gönderdiği mini ordudan sadece istihbarat almasını istemiş! Emrine uymayıp savaşanlara tepki göstermiştir. Nitekim Abdullah ibni Cahş farkında olmadan iki müslümanı baskınla öldürmüştür. Hz.Muhammed (sav) maktulun aşiretine diyet ödemek zorunda kalmıştır.

Yorum bırakın