Saltanatları yerlebir olan krallar, orduları hezimete uğrayan kumandanlar, malları payimal olan sultanlar, senin yolunda zulme maruz kalan muhacirlerin gözyaşı kadar mazlum olmadı.
Ya rabbena! Arz alabildiğine genişligine rağmen daraldıkça daraldı. Sema ötelerin ötesine ulaşan ufuklarına rağmen kısaldılça kısaldı. Geceler güzdüzleri kasvetle bürüdükçe bürüdü. Zalimlerin zulmü mazlumların âhı arşı alâya yükseldikçe yükseldi…
Sen kainatın yegane saltanat sahibi değil misin?
Senin muazzam orduları sevkeden mutlak kudret sahibi değil misin?
Sen arz ve semayı içindekilerle bürüyen malikûl mülk değil misin?
Sen kalbi kırıkların yegane rabbi değil misin?
“Arakan’da rabbim Allah” diyen masumlar diri diri yakılıyor…
Suriye’de milyonlarca yavru açlık ızdırabıyla kıvranıyor…
Bangladeş’te sana hizmet için diyar diyar gezen cemaatûl İslâmiyye idam sehpalarında can veriyor.
Mısır’da ihvanı müslimin zalimlerin elinde hapishanelerde çürüyor.
Türkiye’de Hizmeti Kûr’aniye gönüllülerine terörist muamelesi yapılıyor.
Yemen’de binlerce masum kandan irinden deryalar içinde can veriyor.
Filistin’de öz vatanlarında parya olan kardeşlerimizin başlarına bombalar yağdırılıyor.
Cihanın dörtbir yanında gulyabaniler esirdikçe esiriyor. Din / iman diyen sahtekarlar düşmanla birlik olup, muhammedi ruhlara savaş açıyor.
Allah’ım kardeşlerimizin kimi idam edildi! Kimi hapishanelere terk edildi! Kimi vatanından sürgün edildi! Kiminin malları payimal edildi! Tek suçları sana hizmet etmekti…
Ya rabbena! Yakın düşmanlarımıza mı? Uzak düşmanlarımıza mı? Dini üç kuruşa satan tüccarlara mı? Kafirleri dost edinen Erdoğan / Esad / Salihi / Sisi gibi zalimlere mi? Bizi kime terk ediyorsun???
Bizim bu kutlu gecede dünyalık adına zerre kadar talebimiz yoktur. Ey rahmeti sonsuz… Sizden sadece zulme maruz kalan mûmînlerin imdadına tez zamanda yetişmenizi istiyoruz. Sinelerimize güzel günlerin haberlerini duyurmanızı arzu ediyoruz. Alemin nûru Muhammedi (sav) ufka şehbal açmasını diliyoruz. Cihanın dörtbir yanında tüllenen emnû eman esintilerinin tüm yeryüzüne hakim olmasını murad ediyoruz.
Düşmanlarımızı kahrınla perişan eylemenizi diliyoruz. Arz ve semayı tüm ağırlığınca başlarına yıkmanızı arzu ediyoruz. Saltanatlarını başlarına yıkmanızı murad ediyoruz. Ordularını hezimete uğratmanızı arzu ediyoruz. Mallarını harap ve turab eylemenizi diliyoruz.
Ellerimizi Filistinli yavrunun elleriyle semaya açıyoruz. Dillerimizden Sudan’daki minik yavrunun istekleri yükseliyor. Sinelerimizden Afganistan’daki küçük kızların ızdırabı yakarıyor. Yanaklarımızdan Nijerya’daki masumların göz yaşları dökülürken, Hz.Muhammed’in (sav) “gariplere müjdeler olsun” dileklerini, asrın garipleri adına takdim etmeyi arzu ediyoruz.
Allah’ım ümmeti Muhammed’in (sav) halis fertlerinin berâtlarını talep ediyoruz. Bu gecenin hürmetine gariplere müjdeli haberler bekliyoruz.
Ümmeti Muhammed’in (sav) başına Ebubekirler, Ömerler, Osmanlar, Aliler, Ubeydeler, Talhalar, Sad ibni Ebi Vakkas gibi hakiki müminler istiyoruz.
Milletin malını yiyen Tayyipler, masumları katleden Esadler, garipleri hapseden Sisiler istemiyoruz! Onları ve onlara destek veren zalimleri / fasıkları / münafıkları / kafirleri sana havale ediyoruz!
Ey azamat ve kibriya sahibi olan Allah’ım! İzzetinin hakkı için zalimleri kahreyle! Kibriyanın hakkı için sahtekarları zelil eyle! Cebbar isminin azameti için onları mahvû perişan eyle…
Hz.Muhammed ve cümle enbiya (sav) hürmetine….
Hz.Cibril ve cümle melaike (as) hürmetine…
Hz.Kûr’an ve sair kitapların hürmetine…
Mescidi Hârâm ve sair mescidlerin hurmetine…
Mukaddes kıymet atfettiğin beldeler ve değerler hürmetine…
İzzet ve celalin hürmetine… Ne olur bizleri bu gece boş çevirme! Mazlumları dağidar eyleme! Zira senden başka gidecek kapımız yoktur! Bizleri zalimlerin / kafirlerin / münafıkların / fasıkların eline terk eyleme…
Amin amin amin bi-hurmeti Taha ve Yasin (El Fatiha)
Endulus 99 