MUHAMMED FETHULLAH KİM?

Birçok dini / ideolojiyi / medeniyeti ve yerel kültürleri müşahede ederek İslâm dinini seçtim. Birçok tarikat ve cemaati gerek Türkiye’de gerek gittiğim ülkelerde gerek Haremeyn’de müntesipleri ve imamlarının eserleriyle tahlil etmek nasip oldu. Kûr’an ve sünneti 21. yy anlayışına taşıyan sadece bir zatın olduğunu hayret ve teessürle idrak ettim. Allah’ın bahşettiği hususi zahiri ve batıni ilimlerden bazı ikramlara ermiş bir aciz olarak, hangi mülahaza üzerine bir yol gittiysem, Fethullah Gülen’in beyanlarını ve icraatlerini orada müşahede ettim. Yer yer kalbime inen ilhamlar ile onun beyanları arasındaki ilişkilerin giriftliği arasında hayretlere düştüm. Mana aleminde defaatle fakiri savunan muhterem Fethullah Gülen’i ayet / hadis / siyer ve insanlığın ulaştığı medeniyet çizgisinde hep doğru yolda gördüm. Aklımdaki hizmet projelerinin tek tek onun başında bulunduğu Hizmet hareketinin icraatlerinde müşahede ederek hep şunu söyledim. Fethullah Gülen Hocaefendi Bediuzzamanın açtığı şehrahı devam ettirdiği için müceddid değildir. Lakin bu asra kadar gelmiş tüm müceddidlerin çok üstünde bir fütuhata nail olmuştur. Dilerseniz her asrın imamını ve icraatlerini tek tek araştırın! Hiçbiri bu kadar geniş coğrafyada, bu kadar farklı milletlerden müntesiplere ulaşmamıştır. Yine hiçbir imam farklı din ve idelojiler tarafından bu kadar kıymet üstü değere layık görülmemiştir. Yine hiçbir tarikat / cemaat / STK hem yardım faaliyetlerinde, hem muhataplarıyla oluşturduğu barış köprülerinde, hem yetiştirdiği farklı milletlere ait nesillerde, hem farklı dünyanın insanlarını hayra teşvik etmesinde, hem ideoloji / din / STK lara gösterdikleri hoşgörüyle tüm dünyanın takdirini kazanmamıştır. Yetiştirdikleri nesillerin birçoğu dünyanın üstdüzey üniversitelerinde okuyarak, uluslararası olimpiyatlardaki başarılarla göstermiştir. Afrika’daki her okulun 1/2 şer yetimhanenin tüm ihtiyaçlarını karşılaması, sosyal hayattaki sorumluluklarını göstermektedir. Kardeş aile projesiyle ortaya koydukları muhacir / ensar duygusunu günümüze taşıyan bu yiğitleri sadece alkışlıyoruz. Okullarından mezun olan öğrencilerinin hiçbir radikal taşkınlığa meyletmemesi ve yaşadıkları ülkelerin haklarını savunan bir çizgide yaşamaları takdirin fevkindedir. Tolerans dernekleriyle farklı din ve ideoloji mensuplarına bağlı akademisyen veya din adamlarıyla “mukadessata saygı” düşüncesini ikâme etme gayreti gözlerden kaçmamaktadır. Çokcukların sanal ortamda esiri oldukları bilgisayar oyunlarına dahi müdahil olarak, kurdukları gençlik merkezlerinde adeta geleceğin inşaasında nasıl bir çaba ve gayret içerisinde olduklarını gösteriyorlar. Kurban faaliyetleri için dünyanın dörtbir yanına kendi paralarıyla giden bu fedakar insanları tüm vicdanlar saygı ve temenna ile izlemektedir. İnsanların yavrularını emanet ettikleri bu insanlar okul ve talebe evleriyle ne kadar sadakat ve eman ufkunda yaşadıklarına herkes şahittir. Sokak çocukları için kurdukları rehabilitasyon merkezleri gibi daha onlarca ünitesiyle bizleri hayrete sevk ediyor. Başta Türkçe olimpiyatlarıyla tüm milletlere ve onların kültürlerine kucak açan Hizmet Hareketi, Hira dergisinin organizatörlüğünde İslâmi entellektüelleri biraraya getirdiği gibi tolerans dernekleri üzerinden tüm din ve ideloji üstadlarını daha müreffer bir insanlık için dayanışmaya davet etmektedir. İslâmi kesimin hiç olmadığı sinema ve dizi sektöründe öncü rol oynayarak, hayatın tüm renlerine ulaşmak istediklerini ortaya koymaktalar. Bu açıdan hiçbir imam birçok sahada, müritleri tarafından farklı alanlarda bu kadar icraatlerde bulunmamıştır. Hatta hiçbir müslüman devlet bu cesaret ve civanmertliği ortaya koyamamıştır. Alem şahid olsun hiçbir tarikat / cemaat / sosyal oluşum bu kadar kaliteli kadroları “GİDİN VE DÖNMEYİN” ufkuna sevk edememiştir. Fethullah Gülen Hocaefendi; Aristo / Sokrates / Konfiçyüs / İbni Haldun / Eflatun gibi filozofların hayallerini bizzat icraate dökecek kadar onların çok önünde yer almıştır. Tasavvuftaki beyanları ancak o basamakları tırmananların müşahede edebileceği sırlarla mümkün olabilir. Günümüz tarikatleriyle onun arasında yer yer 100, yer yer 500 senelik mesafe bulunmaktadır. Günümüzde medresede eğitimini modern seviyeye taşımaktan aciz şeyhlerin ona dil uzatması, cahilin ancak alime taş atmasından farksızdır. Onu kameti kıymetinde idrak edebilmek için ancak dava adamı olmak gerekir. Onun ilmindeki derinliği müşahede edebilmek için selim bir kalple Alîm’e huruç etmek gerekir. Onun evrensel beyanlarını kavrayabilmek için günümüze ulaşmış medeniyetlere ait hazineleri bilmek gerekir. Onun düşmana karşı duruşunu idrak edebilmek için tüm asırlardaki sahibi Yasînler gibi yaşamak gerekir. Tek sözle onu ifade etmek gerekirse ; MUHAMMED FETHULLAH GÜLEN demek yeterlidir.