ZÛLÜM SÜRECİ BİTTİ Mİ?

10943558_645236405603158_1650342435_nBediuzzaman Said Nursi kendi döneminde “KÜFRÜN BELİ KIRILDI” demişti. Tabii bu sözün üzerinden seneler geçmesine rağmen Türkiye’de cemaatlere zülum zirve yapmıştı. Türkçe ezan bu sözden önceye mi? Yoksa sonraya mı? Ait olduğunu bilmiyorum. Kesin olan birşey varsa Bediuzzamanın son zamanlarda dahi sürgün hayatı yaşadığı, nurcuların tasfiye edildiği, risalelerin boyunduruk altına alınmaya çalışıldığını biliyoruz. TALEBELERİ BUNDAN ÖTÜRÜ ZANNEDİYORUM USTADA ZULMUN BELİNİN NASIL KIRILDIĞI TAACCÜBLE SORAR! Zira onlar yepyeni bir bahar esintisi beklerken, adeta sonbahardaki dallar gibi dökülmeler devam etmektedir. Ustad kendilerine şu cevabı verir. KÜFRÜN BELİ KIRILDI AMA CANAVAR DEBELENMEYE DEVAM EDİYOR. Öyle ki Bediuzzaman ve talebeleri baharı göremeden ahirete yürüdüler. Bu meseleyi birkaç yönden ifade edebiliriz. 1-İslâm alemini teşkil eden müslüman coğrafyada İngiliz / Fransız / İtalyan sömürgeler bağımsızlıklarını ilan etti. Fakat 60 senedir bu devletler hâlâ modern anlayışa geçemediler. Adeta diktatörlük rejimleriyle debeleniyorlar. 2-Rusya ve Çin’in başını çektiği komunizm projesi çatırdamış ve 1990 da çökmüştü. O cografyadaki müslümanlara gerek Türkiye’den gerek, Suudi Arabistan’dan, gerek Mısır’dan destek gitti. Hizmet Hareketi ve Süleyman Efendi cemaati bu coğrafyada birçok müessese açtı. Tataristan gibi bölgelerde cami imamları El Ezher’de öğrenim gördü. Suudi Arabistan müslümanların ibadethanelerine ciddi finansal destekte bulundu. Fakat bu coğrafyada 25 senede alınan yol komunizmin etkilerini silmekten çok uzaktadır. Zira halk komunizmden kapitalizme soluk soluğa koştu. 3-Türkiye’de İslami hayat adına Said Nursi / Muhammed Zahid Kotku / Süleyman Hilmi Tunahan gibi zatların büyük çabalarıyla ekilen tohumlar azda olsa yeşermeye başlamış ve hasad toplama ümidi oluşmuştu. Lakin bu cemaatlerin asıl hedeflerine ulaşabilmeleri için en az 70/80 seneye ihtiyaçları vardı. Maalesef bu güzide cemaatlerin 50/60 senelik birikimlerini Tayyiban fırkası heder etti. 1960 ihtilalinde Menderes darbenin önünü almak yerine adeta körükleyerek, sivil hayatın kazanımlarını çökertmişti. 28 Şubat postmodern darbede büyük civanmertlik gösteren Erbakan istifa ederek, aslında Türkiye’nin kazanımlarının sekteye uğramasına izin vermemişti. Fethullah Gülen’in o dönemdeki sağduyulu açıklamalarını hâlâ yobazlar eleştirmektedir. Bu miyop insanların durumu ülkeyi her türlü badireye sokmaya müsaittir. Tıpkı İslami mevcelenmeyi idrak edemeyen softaların El Kaide gibi terör anlayışına savrulmasının hortumcu versiyonunu yaşamaktayız. Fethullah Gülen “SÜREÇ BİTTİ” beyanıyla bir ufuk çizgi sunmuştur. Hizmet Hareketi bunun tezahürlerini hemen göremeyecek hatta hadiselerin ümid kırıcı aşamalarını kavrayamayacaktır. 2017 / 2024 yılları debelenmeyle geçecek gibi görünüyor. 2040 / 2070 yıllarını idrak edecekler ise asıl fütuhatı bizatihi müşahede edebilecekler. Kanaati acizanemce titanik gemisinin buz adasına çarpmasına birkaç merhale ancak kaldı. Artık bu geminin çarpışmadan kurtulmak için yapacağı manevralar çok yetersiz görünüyor. Hepimiz bu sarsıntıdan maddi ve manevi cihetiyle az veya çok nasibimizi alacağız. GERÇEKTEN İSLAMİ DUYGU VE DÜŞÜNCENİN AFAKI ALEMDE ŞEHBAL AÇACAĞINA İNANIYORSAK, SABREDENLERİ MÜJDELEYELİM…

Yorum bırakın