AKP VEKİL ADAYLARINDAN YANSIYANLAR

11201919_709213289205469_2373844934337514227_nGeçen gün itibariyle 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde tüm parti adayları resmen tebliğ edildi. Burada sadece AKP yi ele almak istiyorum. Aday başvurularını incelediğimizde toplumun elit kabul edebileceği vizyoner bir tane şahıs dahi yok. Tamamen 3. sınıf kalitedeki yalakalardan müteşekkil harami ordusunu andırıyor. Ekonomist / turizm alanında vizyoner / sağlık sektöründe çığır açacak / sosyal hayata dair açılımlar sunacak / eğitim keşmekeşine evrensel çözümler planlayacak / çalışma ve sosyal bakanlık ihtiyaçlarını güncelleyecek / dış politikada otoriter background sahibi tek sima yok! Pekiyi aday seçimlerinde kimler kozlarını paylaştı? Öncelikle AKP’nin geleceğine dair Ağustos 2014’te ele aldığım yazıda %85 isabet ettiğimi gördüm. Sadece Gül’ün parlamento dışında kalışında yanıldım. Sanırım Abdullah Gül pasif siyasetiyle bu süreci götüremedi. Yada kendisinin öyle bir çapı yok. Gelelim parti içindeki gruplara… 1-GÜL 2-ATALAY 3-KURTULMUŞ 4-DAVUDOĞLU 5-BİATÇI VEKİLLER (TAYYİBAN) Bu kesimlerin hepsi aday seçimlerinde tüm hamlelerini yapmaya çalıştı. 1-Beşir Atalay’ın zaten AKP vekilleri arasında çok adamı yoktu. Son hamlesi olan Hakan Fidan’ın adaylığı geri tepti. 2-Bülent Arınç’ın Melih Gökçek polemiği aslında perde arkasındaki Gül/Tayyiban (haramzade) kapışmasının dışarıya yansımasıydı. Anladığım kadarıyla Gül 70 vekil oluşmadığını görünce itibarını bitirmemek için aday olmadı. Yani Gül grubu yeni vekillere göre Atalay gibi pasif konuma düştü. Aslında ikiside kısmen parlamentoda tasfiye oldu. Gül artık hükümetin 2017’ye muhtemel çöküşünü bekleyecek. 3-Davudoğlu zaten koalisyon hükümetinin temsilcisi olarak bulunduğundan arkası boş, geleceğe yönelik kadrolaşma adımlarıda beklendiği gibi güdük kaldı. Zaten kendiside bazı hamleler yapmış fakat Atalay ve Gül gibi umduğunu bulamamıştı. 4-Kurtulmuş Has partiden getirdiği kurmaylarından sadece birkaç tanesine yer bulabildi. Bu açıdan Erdoğan onun Milli Görüş kadrolarıyla tekrar AKP’yi şekillendirmesini isteyecek mi? Sanırım parti içindeki Milli Görüş ve diyanet kanadının sorumluluğunu verecek. Yalnız partide bu dindar kesimlerin hakimiyetine sıcak bakmayacak. Belli oranda etkinliğine izin verecek. Adeta Gül sonrası dindar kesimlere adres olarak takdim edilecek. Bu aşı ne kadar tutar? Tamamen Kurtulmuş’un performansına bağlıdır! Yani Kurtulmuş ne kadar aktif siyaset yapsabile AKP içinde kendisine azami %20 lik alan açabilir. 5-TAYYİBAN fırkası aday seçimlerinde beklendiği üzere damgasını vurdu. Maalesef yalaka gazeteci / şarkıcı / siyasetçi / işadamları / hukukçu / dini kesim temsilcilerinden müteşekkil bu kadronun ülkeyi götüreceği koskoca bir kaosla yüzyüze kalacağız. Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi AKP’nin başbakanlığına kim gelirse gelsin Tayyiban rejimiyle yollarını ayırmak isteyecektir. Zira ahlaki ve ekonomik çöküntünün zirveye ulaştığı bir ülke idaresi ayakta kalamaz. AKP’nin seçim sonrası hali ANAP/DYP tarzında olacaktır. Rüşvet / adam kayırma / ihaleye fesat karıştırma tamamen aleni bir şekilde işlemecektir. Zaten Süleyman Soylu’nun AKP içinde ciddi kadrolaşması, yolsuzluğun ne kadar revaçta olduğunun delilidir. Gerek belediye şeçimlerinde, gerek vekil seçimlerinde adayların ödedikleri zoraki bağış dudak uçuklatacak cinstendir. Bu kadar paralar veren bu yamyanların vekil olması durumda ülkeyi nasıl talan edeceklerini, herkesin idrakine bırakıyorum. Bu insanlar ödedikleri paranın 100 mislini ülkeden almadıkça, kimseye huzur vermeyecekler. Yalan medyası üzerinden önlerine çıkan herkes hakarete maruz kalacak, şirketine denetmen gönderilecek, tehditler havada uçuşacaktır. Zaten AKP’de 2009’dan beri bu hareketler kısmen vardı. 17/25 ARALIK sonrasında seviyesizlik her alana sıçradı. Bu biatçı vekiller üzerinden hükümeti ipotek altına almayı amaçlayan Erdoğan, hem kendisinin hemde AKP’nin itibarını tamamen bitirecek. Erdoğan 17/25 ARALIK sürecinde anlaştığı kesimlerle yollarını ayırmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı vaadiyle aldattığı Gül’e son golünü attı. Artık Gül yedek klubesinde oturup, kendisini küresel yapının veya halkın davetini bekleyecek. Erdoğan sır küpü Atalay ile yollarını ayırmak için adımlarını attı. Artık İran ile karapara / sex kasetleri vs ile anılmak istemiyor. Erdoğan arka bahçesi olan Diyanet / İHL / tarikatleri hilafet yalanıyla aldatıp, çaldıklarını humus kılıfına uydurmak için bu kesimlerden adaylar aldı. Numan Kurtulmuş’un bu kesimlerdeki ağırlığı tartışılacak hâle gelebilir. Sadece Milli Görüş’ün savrulmuş kesimiyle çok yol alamaz. Sözün özü listelerde Erdoğan %70 hakimiyet sağladı. Benim kanaatim 2017’ye kadar hükümetin yinede çökeceğidir. Ekonomik çalkantılar, siyasi tartışmalar, ahlaki yozlaşmalar, toplumsal kaos hadiseleri, İRAN / PKK / ERGENEKON başta olmak üzere ülkede söz sahibi olan tüm kesimlerin nüfuzlarını arttırmak için ciddi hamleler yapacağını ön görüyorum. Ülkemiz titanic gibi buz dağına doğru ilerliyor. 17/26 ARALIK süreciyle ilk çarpma oluştu. Yerel seçim / Cumhurbaşkanlığı seçimi / Genel seçim / KAOS ile 4 aşamada çarpmanın gerçekleşeceğini düşünüyorum. Haddizatında halk bu kaotik ortamdan bezerek, AKP’den teveccühünü kesecek. Ufukta bu kaos sonrası yeni bir partinin işaretleri var. BAKALIM NASIL OLACAK?

Yorum bırakın